EKiPLeRiN MeKaNı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
PortalAnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Türk Edebiyatı'nın Olmazsa Olmazları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
--$üqrü--
SiTe SaHiBi
SiTe SaHiBi
--$üqrü--


Erkek
Mesaj Sayısı : 263
Nerden : --GİRESUN--
Mood : Türk Edebiyatı'nın Olmazsa Olmazları Sinsi10
Cinsiyet : Türk Edebiyatı'nın Olmazsa Olmazları Male10
Kişisil ileti : Yok..
Takımınız : Türk Edebiyatı'nın Olmazsa Olmazları Gs11
Paylaşım :
Türk Edebiyatı'nın Olmazsa Olmazları Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Türk Edebiyatı'nın Olmazsa Olmazları Right_bar_bleue

Güç :
Türk Edebiyatı'nın Olmazsa Olmazları Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Türk Edebiyatı'nın Olmazsa Olmazları Right_bar_bleue

Tecrübe :
Türk Edebiyatı'nın Olmazsa Olmazları Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Türk Edebiyatı'nın Olmazsa Olmazları Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 13/02/08

Türk Edebiyatı'nın Olmazsa Olmazları Empty
MesajKonu: Türk Edebiyatı'nın Olmazsa Olmazları   Türk Edebiyatı'nın Olmazsa Olmazları EmptyC.tesi Nis. 19, 2008 12:36 pm

YUNUS EMRE
-1238'de doğduğu 1320'de öldüğü tahmin ediliyor.
-Yaşamına ilişkin bilgiler sınırlıdır. Doğum ve ölüm yeri kesin olarak bilinmemektedir.
-13. yüzyılın ortalarına doğru Moğol İstilası ve Selçuklu Devleti'nin yıkıldığı dönemde Anadolu'da yaşadığı sanılıyor.
-Taptuk Emre'nin dergahında hitmet etti. Taptuk Emre'nin düşüncelerini yaymak için Anadolu'da köy köy kasaba kasaba dolaştı.
-Şiirlerinde içli bir Allah aşkı ve derin bir insan sevgisi vardır.
-Tüm şiirlerinde Allah'a ulaşma çabasıyla duyduğu mutluluk, O'na kavuşma isteğinin coşkusu ve kavuşamamanın verdiği acı vardır.
-İlahi türünün en güzel örneklerini vermiştir.
-Çoğunlukla hece ölçüsü kulllanmıştır. Risaletü'n Nushiyye adlı eserinde ise aruz ölçüsünü kullanmıştır.
-Sade bir Türkçe ile söylemiştir. Halk dilinin deyiş ve özelliklerini de şiirlerinde kullanmıştır. Süsten uzak ve içten söylemiştir.
-Tasavvufun çizgilerini ve felsefesini halka en iyi anlatan mutasavvıftır.

KARACAOĞLAN
-17. yüzyılda yaşamıştır.
-Saz şairlerinin en önce gelenlerindendir.
-Köy, aşiret, doğa ve aşk şairidir.
-Divan şiirinden ve tasavvuftan hiç etkilenmiştir.
-Saz eşliğinde söylediği koşma, semai ve varsağı tarzındaki şiirleri bugün bile dillerden düşmemiş ve çoğu bestelenmiştir.
-Karacaoğlan'ın şiirlerinde güzellere olan tutku ve doğa sevgisi kaynaşmıştır.
-Ayrılık, gurbet gibi konular da onun şiirinin başlıca temasıdır.
-Gezgin bir şairdir. Gezdiği yerlerin güzelliklerini ve güzellerini övmüştür.
-Sevgililer canlı, kanlı ve somut varlıklardır.
-Son derece lirik, açık ve pürüzsüz söyleyişi onu diğerlerinden ayıran özelliklerindendir.

NEDİM
-18. yüzyılda yaşamıştır.
-Kurallara bağlı kalmadan akıcı ve coşkulu bir dille yazdığı şiirleriyle Divan Edebiyatı'nın en büyük temsilcilerindendir.
-Lale Devri'nin en büyük şairidir.
-İyi bir eğitim görmüştür, Arapça ve Farsça öğrenmiştir.
-Necati, Baki, Şeyhülislam Yahya ve kısmen Nabi'den sonra "Mahallileşme akımı" nın en güçlü temsilcisidir.
-Divan şiirine yeni anlatım olanakları kazandırdı.
-Hep din dışı konular işlemiştir.
-Yaşadığı toplumu, Lale Devri İstanbul'unu yansıttı. Divan şiirine yerli ve renkli bir hava getirdi.
-Hece ölçüsüyle bir de türkü yazdı.
-En çok şarkı yazan şairdir. Şarkı türünün en güzel ve coşkulu örneklerini vermiştir.
-Çok okunan ve beğenilen kasideler yazmasına rağmen, gazel ve şarkılarıyla tanındı.
-Genellikle aşk, sevgili ve şarap konularını işledi.
-Mesnevi yazmadı.

FUZULİ
-1480'de Kerbela'da doğdu. 1556'da yine burada öldü.
-Yalnızca yaşadığı yüzyılın değil, Divan şiirinin en büyük ustalarındandır.
-Arapça, Farsça ve dönemin bütün bilimlerini öğrenmiştir.
-Türkçe şiirlerini Azeri şivesiyle yazmıştır.
-Gazelleri ve "Leyla vü Mecnun" mesnevisiyle haklı bir şöhret kazanmıştır.
-Bir naat olan "Su Kasidesi" de çok beğenilen şiirlerindendir.
-Şiirlerinde coşkulu bir lirizm vardır.
-Tasavvuftan etkilenmesine karşın, Tasavvuf şairi değildir.
-Dili diğer Divan şairlerine göre daha sadedir.
-Şiirin temeli bilim, özünün sevgi olduğuna inandı.
-Fuzuli'ye göre gerçek varlık Allah'tır.
-Hamse sahibi şairlerdendir.

ALİ ŞİR NEVAİ
-15. yüzyılda yaşamıştır.
-Çağatay Edebiyatı'nın en büyük şairidir.
-Şairliğin yanında devlet adamı ve bilgindir.
-Türkçe'nin Farsça kadar zengin bir dil olduğunu, hatta bazı yönlerden daha üstün olduğunu savunmuş ve yazdığı yapıtlarla da bunu kanıtlamıştır.
-Türk Dilinin Savunucusu olmuştur.
-Türk Edebiyatı'nda hamse sahibi ilk kişidir. (Hamse, beş mesneviden oluşan esere denir.)
-İlk şairler tezkiresini yazmıştır. (Mecalisü'n Nefais)
-Sayıları otuzu aşan Türkçe ve Farsça yapıt vermiştir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.ekipler.tr.cx
 
Türk Edebiyatı'nın Olmazsa Olmazları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
EKiPLeRiN MeKaNı :: •●((¯˚•._.• EĞİTİM •._.•˚¯))●• :: Ders Dökümanları :: Edebiyat-
Buraya geçin: